Milyonlarca insanın muzdarip olduğu, beyin hücrelerinin zamanla işlevini yitirmesi ve akabinde hafıza kaybı, bunama ve bilişsel fonksiyonların azalmasına sebep olan alzheimer hastalığının, şu an için kesin bir tedavisi bulunmuyor. Ancak bilim insanlarının çalışmaları, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilecek adımlar attıklarını gösteriyor.
Hâli hazırda bulunan alzheimer ilaçlarının özelliği, hastalığın semptomları görüldükten sonra alındığında etki göstermeleridir. Şu an mevcut alzheimer teşhis yöntemleri, hastalığın ilerlemesi konusunda ne yazık ki büyük bir etkiye sahip değil.
Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar, hastalar ve hasta yakınları için umut verici gelişmelerle dolu. Hastalığın belirtileri, semptomların başlamasından tam 20 yıl öncesine kadar tespit edilebiliyor. Hastalığı bu kadar erken tespit edebilmek, tedavi sürecinde büyük bir rol oynayabilir.
Amerika’da yapılan çalışmalar sayesinde, artık hastalığı teşhis edebilen kan testi kitleri geliştirildi. Bu kitler, hasta ve doktorun talepleri üzerine satın alınabiliyor.
Şu anda satın alınabilen kan testleri beyin dışında biriken, Amiloid-beta 42 ve Amiloid-beta 40 ismi veriken iki çeşit proteini ölçüyor. Ardından bu iki protein arasındaki oranlar ölçülüyor. Oran ne kadar düşük olursa, kişinin hastalığa yakalanma olasılığı da o kadar yüksek oluyor.
PrecivityAD şirketi tarafından geliştiriken bu test kiti, Amerika’da doktorların alzheimer belirtisi gösteren insanlar üzerinde kullanımı onaylandı ve Avrupa Birliği, bu test kitinin güvenli olduğunu açıkladı.